154 ayrı ülkede hizmet veren muhasebe şirketi KPMG’nin Blockchain’den sorumlu yöneticisi Arun Ghosh, yeni teknolojilerin 2020’de iklim kriziyle ilgili çözüm odaklı projeler geliştirebileceğine inandığını ifade etti. Ghosh’a göre iklim krizi yönetimi için Blockchain teknolojisinden yararlanılabilir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde hava kirliliği probleminin önüne geçmek için hava kalitesi kontrol mekanizmalarını otomatikleştirme ihtiyacında ciddi bir artış görülüyor. Ghosh’ın ifade ettiğine göre işte tam da bu noktada Çin, Hindistan ve Ukrayna gibi büyük ölçekli ülkeler KPMG ile hava kalitesi standartlarının geleceği hakkında görüşmelerde bulunuyor.
Güncel araştırma verilerine göre 5 yıla kadar hava kalite piyasasının boyutunun 6,5 milyar dolara ulaşacağı düşünülüyor. Bunun yanı sıra IoT tabanlı hava kalite araştırma sistemlerinin kullanılması yakın bir gelecekte kaçınılmaz hale gelecek.
Ghosh ayrıca IoT tabanlı aletlerin topladıkları hava kalitesi verilerini artırdıkça karbon emisyonu ve sera gazlarında da ciddi bir azalma yaşandığının altını çizdi çünkü IoT tabanlı aletler, karbon emisyonunu sınırlandırmak için çözümler üretiyor.
Ghosh, IoT ile Blockchain teknolojisinin ortaklaşa çalışması halinde çeşitli kuruluşlara ekolojik unsurları yönetme noktasında yardımcı olunacak ve Blockchain teknolojisi tüm bu sistemin merkezinde yer alacak.
İsviçre’de yapılacak olan Davos toplantısında Blockchain teknolojisinin iklim krizine etkilerinin masaya yatırılacağını belirten Ghosh, Blockchain teknolojisi sayesinde IoT aletleri tarafından kaydedilen bilgilerin de saklanmasının daha güvenli ve kolay hale geleceğini ifade etti.
Dünya genelinde yaşanan iklim krizi bu zamana kadar defalarca masaya yatırıldı. En son COP25 toplantısının en önemli gündemi olarak ele alınan konudan yine tam ve tatmin edici bir karar alınamamış, karbon emisyonu noktasında pasif tavrını sürdüren ülkeler ne yazık ki beklenen hamleyi gerçekleştirmemişlerdi. Bakalım İsviçre’de gerçekleşmesi beklenen Davos toplantısından nasıl bir sonuç alınacak?