FED’in beklentilere paralel şekilde 25 baz puanlık faiz indirimi açıklamasının ardından, kurum içindeki görüş ayrılıklarının derinleştiğine işaret eden çarpıcı bir değerlendirme geldi.
FED’in iç iletişimini en iyi okuyan isimlerden biri olarak bilinen Nick Timiraos, üçüncü ardışık faiz indirimine rağmen karar vericiler arasında alışılmadık bir bölünme bulunduğunu belirtti.
Timiraos’a göre, FED yetkilileri enflasyonla iş gücü piyasası arasındaki öncelik sıralamasında ciddi şekilde ayrışmış durumda. Bu nedenle, komitenin faiz indirimlerine devam etme isteğinin oldukça düşük olduğuna dair güçlü sinyaller verildi. Son dönem açıklamalarının da gösterdiği üzere, bölünme o kadar derin ki, nihai kararın nasıl şekilleneceği büyük ölçüde Başkan Jerome Powell’ın yönlendirmesine bağlı olabilir.
Powell’ın görev süresinin gelecek yıl Mayıs ayında sona erecek olması, önünde yalnızca üç faiz belirleme toplantısı kaldığı anlamına geliyor. Ekonomide hem fiyat baskılarının güçlü seyrettiği hem de iş gücü piyasasının soğuma gösterdiği bu dönemde FED, on yıllardır karşılaşmadığı bir ikilemin içinde. Timiraos, bu tablonun 1970’lerdeki “stagflasyon” dönemini hatırlattığını belirterek, o yıllarda yapılan dur-kalk politikalarının yüksek enflasyonu kalıcı hale getirdiğini hatırlattı.
UBS ABD Başekonomisti Jonathan Pingle da mevcut tabloya dair önemli bir uyarıda bulundu. Pingle, “Faizler nötr seviyeye yaklaştıkça, yapılan her indirimde daha fazla komite üyesinin desteğini kaybediyorsunuz. Bu nedenle, indirimlerin devam etmesi için verilerin daha güçlü bir şekilde üyeleri ikna etmesi gerekiyor” dedi.
*Yatırım tavsiyesi değildir.




