FED Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, kripto paraların ve özellikle stablecoin’lerin küresel finans sistemi içindeki rolüne ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Miran, “Making Money” programında yaptığı açıklamalarda, stablecoin’lerin uzun vadede ABD faizleri üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilecek yeni bir küresel tasarruf dalgası yaratabileceğini söyledi.
Miran, yaklaşık bir ay önce stablecoin’ler üzerine yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, bu varlıkları eski FED Başkanı Ben Bernanke’nin 20–25 yıl önce tanımladığı “küresel tasarruf bolluğu” kavramıyla karşılaştırdı. O dönemde özellikle Asya ülkelerinin büyük ticaret fazlalarını ABD dolarına ve ABD Hazine tahvillerine yönlendirdiğini hatırlatan Miran, bu sürecin ABD’de faiz oranlarını aşağı çektiğini belirtti. Miran’a göre stablecoin’ler de benzer bir mekanizma üzerinden çalışabilir.
FED yetkilisi, mevcut düzenlemeler kapsamında “ödeme stablecoin’i” olarak tanımlanan ve GENIUS Act çerçevesinde ele alınan stablecoin’lerin faiz getirisi veya mevduat sigortası sunmadığını belirtti. Bu nedenle ABD gibi serbest sermaye hareketlerine sahip ülkelerde yaşayan yatırımcılar için stablecoin’lerin avantajının sınırlı olduğunu söyledi. Buna karşın, sermaye kontrollerinin bulunduğu ülkelerde ya da bankacılık hizmetlerine erişimin zor olduğu bölgelerde stablecoin’lerin çok daha güçlü bir alternatif sunduğunu ifade etti.
Miran’a göre stablecoin’ler, bu ülkelerde yaşayan kişilere ABD doları cinsinden düşük volatiliteye sahip tasarruf araçlarına erişim imkânı veriyor. Bu da stablecoin büyümesinin büyük ölçüde ABD dışından gelmesine yol açabilir. Küresel ölçekte stablecoin’lere yönelen fonların, nihayetinde ABD Hazine bonoları ve banka rezervleri gibi varlıklarla desteklenen dolar bazlı tasarruf araçlarına akacağını belirten Miran, bunun geçmişteki küresel tasarruf bolluğuna benzer etkiler yaratabileceğini söyledi.
Miran, kendi tahminlerine göre stablecoin kaynaklı bu yeni tasarruf akımının, geçmişteki küresel tasarruf bolluğunun yaklaşık üçte biri büyüklüğünde olabileceğini ifade etti. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde, bunun ABD faiz oranları üzerinde “anlamlı” bir aşağı yönlü baskı oluşturabileceğini belirtti.
Programda ekonomi politikalarına da değinen Miran, arz yönlü teşviklerin ekonomik büyümeyi enflasyon yaratmadan destekleyebileceğine inandığını söyledi.
*Yatırım tavsiyesi değildir.