Kripto para piyasasıyla birkaç yıldır ilgilenen herkes, en az birkaç kere Çin’in kripto paraları yasakladığı haberlerini duymuştur. Her defasında yeni gibi parlatılan bu haberler, aslında ABD basınında “kripto paraları kötüleme” başlığı altında köpürtülerek yatırımcıların önüne tekrar tekrar sunuluyor.
Özellikle son dönemde Bitcoin’in faydasına olan birçok haberin göz ardı edilip yeni bile olmayan olumsuz haberlerin ABD basınında yatırımcılara sunulduğunu görüyoruz. Son haftalarda Çin’in Bitcoin madencileri üzerinde kurduğu baskı, tüm dünyada kripto paralar için olumsuz olarak lanse edilse bile aslında bu durum oldukça farklı sonuçlara sebep oldu.
Bitcoin Artık Daha Merkeziyetsiz
Özellikle BTC’nin 65.000 dolar seviyelerine kadar yükselip rekor kırması ile birçok küçük yatırımcı madencilik sektörüne girmeye başladı. O dönemden beri madenciliğe başlayan yoğun ilgi bu sektörde gücün büyük kısmını elinde tutan madencilik havuzlarının da hükümdarlığını bitirmiş oldu. Böylelikle Bitcoin, eski verilere göre çok daha merkeziyetsiz ve dağıtık bir yapıya bürünmüş oldu.
Asıl Etken Çin!
Özellikle Çin’in madencilik konusundaki baskıcı tavırlarından sonra Çin’deki yüzbinlerce madencilik cihazı başka ülkelere taşınmak zorunda kaldı. Bu durum Elon Musk’ın ve birçok Bitcoin karşıtı kişinin “Bitcoin aslında merkeziyetsiz değil, madencilerin büyük bir kısmı Çin’de” açıklamalarını tamamen boşa çıkardı.
Öte yandan taşınan bu madencilik cihazlarının birçoğunun yenilenebilir enerji kaynakları kullandığı verilere yansıyor. CoinShares’in kurucu ortağı Nic Carter CNBC’ye yaptığı açıklamada, “madencilerden eskisinden çok daha fazla veri alabiliyoruz. Şu an madencilerin yüzde 35’lik bir kısmı madencilik konseyine katıldı ve verilerini bizimle paylaşıyorlar. Katılım sağlayanların yüzde 67’sinin yenilenebilir enerji kullandığını biliyoruz” dedi.
Bu veriler ışığında Elon Musk’ın “Bitcoin madencilerinin yüzde 50’sinden fazlası yenilenebilir enerji kullanırsa Tesla tekrar BTC ile satış yapmaya başlayacak” sözlerine atıfta bulunan Carter, bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğini hatta kesin olmayan veriler ile gerçekleştiğinin altını çizdi.
