Son beş yılda yatırımcıların gözdesi Bitcoin, altını dokuz kat geride bırakmış, yüzde 1.000’e varan getirilerle dikkat çekmişti.
Ancak 2025 yılı dengeleri değiştirdi. Ocaktan bu yana altın yüzde 45 yükselirken, Bitcoin aynı dönemde yalnızca yüzde 20 değer kazanabildi.
Merkez bankaları ve emeklilik fonları, enflasyon, bütçe açıkları ve küresel belirsizlikler karşısında güvenli liman olarak altına yöneliyor. Bitcoin ise kötü performans göstermese de teknoloji hisseleriyle daha paralel hareket etmesi, yatırımcıların “dijital altın” benzetmesini sorgulamasına yol açıyor.
Direxion’da alternatif yatırımlardan sorumlu Ed Egilinsky, “Bitcoin riskli bir varlık, aksini kanıtlayana kadar da böyle kalacak” yorumunu yaptı. Egilinsky’ye göre altın portföylerde çeşitlendirici ve koruyucu bir rol üstlenirken, Bitcoin daha çok kısa vadeli al-sat aracı olarak öne çıkıyor.
2017’den bu yana Bitcoin’in teknoloji odaklı Nasdaq 100 endeksiyle 30 günlük ortalama korelasyonu 0.32 olurken, altınla korelasyonu yalnızca 0.09 seviyesinde kaldı. Yani Bitcoin, daha çok Silikon Vadisi’nin ritmine ayak uyduruyor; risk iştahı yüksekken yükseliyor, piyasalar daraldığında düşüşe geçiyor. Altın ise dünya sarsıntıya girdiğinde parlıyor.
Equity Management Associates’in kurucusu Lawrence Lepard, “parasal genişlemenin varlık fiyatlarını şişirdiği bir sürece girildiğini savunuyor. Lepard’a göre bu tabloda ilk avantaj altının, çünkü kurumsal yatırımcılar hâlâ Bitcoin’in dalgalı yapısına mesafeli duruyor.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
